23 Mayıs 2010 Pazar

TransToros - 2009 : 8.gün

8. gün : 08.08.2009

Sabah 07.30 civarı kalktım.

Bugün Cumartesi.

Dün akşamdan beri karar veremediğim durumu düşünüyorum.
Bugün dönüşe geçeyim mi yoksa bugün yapılacak Yazılı kanyon, köprülü kanyon gezilerine de katılıp yarın sabah mı çıkayım.

Ya da gündüz gezileri yapıp gece yola mı çıkayım. ı-ııh bu hiç olmaz. O yorgunlukla 800 km daha gidemem.

Yarın (Pazar) sabahı çıkayım desem akşam 9-10 evde olurum, eşyaları boşalt yerleştir geç yat ve ertesi gün işe git hiç sevimli değil. Yorgunluktan geberiyorum zaten. 800 km daha yol var İstanbul'a.

En iyisi bugün çıkayım, akşam geç bile olsa evde olayım, yorgun argın eşyalarla uğraşmayayım, öylece bırakayım. Pazar günü öğlene kadar yatıp iyice dinleneyim, sonra da eşyalarımı rahat rahat boşaltayım. Kişisel bakımlarımı yapayım ertesi güne zinde işe başlayayım. dedim.

En iyisi bu olacak bence.

Herkes hala uyuyor.. Kahvaltı faslında bile hala uyuyanlar vardı. Yok abi bunlar adamı öldürür. 08.30 da toparlanmaya başladım ve vedalaşıp 9 da yola çıktım. (bazıları yeni uyanıyordu)












Arkadaşlar kalmamı ısrar ettilerse de bahsettiğim dinlenme durumunu anlatınca ikna oldular.

Eşyalarımı toplayıp son bir kontrol ediyorum ve tek başıma (yolu bilmeden) yola çıkıyorum.

Ana yola çıkana kadar Zümo abiden yardım alıyorum.
Tahmin edin nasıl geçti?
Ben bu Zümo'nun taa....

Geldiğimiz yola hiç benzemeyen, bazen bir kümes ile biten, bazen bir dere ile biten yollara sokup sokup duruyo.

Çok sinirlenmiyorum, nasılsa son günüm ve zamanım bol. Keyfime bakıyorum.
Zaten dolaşmak ta hoşuma gidiyor.

Garip köylerden patikalardan geçerek bir asfalta varıyorum (Zümo'ya rağmen)

Artık şehirlerarası yol, bak tabelaya git. zor değil.
Bir ara gene zümo ile tabela arasında kaldım, zümoya uydum durduk yerde bi sanayiye soktu, pişman oldum. neyse ki yolu buldum.

Salak bu Zümo.

Öğlene doğru bir uyku bastırıyor anlatamam, gözlerim kapanıyor. Zaten monoton asfalt yol. Bir benzinliğe çekiyor orta yan ayağa alıyor ve motorun üstünde başımı ön çantaya koyarak uyuyuveriyorum. İçim geçmiş gitmişim.

Salyalarım aka aka uyandığımda yaklaşık 1 saat uyuduğumu anlıyorum. Ne yorulmuşuz be. pilimiz bitmiş.

Devam ediyorum keyifle. İncir satanların yanında durup incir alıyorum hemde bir kasa. arkaya bağlıyorum eve götüreyim.

Birazdan aynada garip hareketlilik görüyorum ne oluyor? ana incirler dökülüyo tek tek..
durup düzeltiyorum, poşete falan geçiriyorum kasayı.. İncirlerde azcık ezilmiş mi ne..

Isparta, Afyon, Kütahya geçiyorum, Tavşanlı tarafından gideyim diyorum.

Domaniç üzerinden geçeyim, ara sıra gidip viraj yaptığımız yerler. dönerken o keyfide yaşayayım bari diyorum.

Tavşanlı bitiyor Domaniç'e varmak üzereyim, virajlara yatıyorum yavrum yavrum. nasıl güzel yatıyorum ama hava atacak arkadaşlar da yok 

Aklımdan bunları geçirip gülümserken birden motor stop etti, debriyajı çekip akışına bıraktım. Bir yandan da marşa basıyorum, almıyor. 

Hala gidiyorum, marşa basıyorum almıyor. Durana kadar gideyim bari bu ıssız yerde kalmayayım diyorum. Debriyaj çekili bir süre daha akıyor ve nihayet bir yerde duruyor motor.

İnip bakıyorum sağına soluna bir şey bulamıyorum. Marş basıyor ama çalışmıyor.
Aküyü de bitiricem böyle giderse. Birkaç telefon görüşmesi yapıp akıl soruyorum, kontrol ediyorum yok.

Bu arada eşyaları boşaltıyorum müdahale için. İncir kasasına bi bakıyorum cacık olmuş, yapış yapış. Komple atıyorum yandaki bahçeye. Gitti bi kasa incir. Hay kafama..

Sonra aklıma BursaEnduro Zeki Duman geliyor, arıyorum. 
Herşeye çare kişi anında çözüm üretiyor. Domaniç'teki bir tanıdığını tavsiye ediyor, irtibatlar kuruluyor.

Bir motorla iki kişi geliyor yanıma, iple bağlıyor ve benim motoru çekiyoruz. 1 km ileride tepenin arkasında imiş Domaniç meğer.

Oradaki bir motor ustasına çekiyoruz, bakıyoruz ama o da birşey bulamıyor.

Bursa Teknik oto İbrahim aklıma geliyor, arıyorum.

Efsane İbrahim usta anında olayı irdeliyor, adım adım kontrollerini yapıyor (arızayı bulma yöntemi ve sıralamasına hayran kaldım) birkaç adım sonra arızayı buluyoruz.

Benzin pompası RÖLESİ.

Kıçı kırık rölenin yaptığına bak. pompayı çalıştırmıyor, benzin gitmiyor, motor çalışmıyor.

Orada röleyi bulamayacağımız için hemen yanındaki korna rölesini söküp, oraya takarak olayı çözdük. Artık kornam yok. olsun.

İbrahim ustaya, Zeki başkana ve orada bana yardımcı olan arkadaşlara müteşekkirim.


Yanınızda bulunması gereken şeyler kısmına ekleyiniz;

- Zeki Duman'ın telefonu
- Teknik oto İbrahim usta'nın telefonu

Oradan çıkıyor ve sorunu çözmüş olmanın keyfiyle eve varıyorum saat 21.00 civarı.

Evdekilerle biraz laflayıp uyuyakalıyorum koltukta.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder